SIRT ÇANTASI

Çanta Seçimi..

Öncelikle belirtmeliyim ki sırt çantası konusunda uzman değilim. Araştırma yaptıktan sonra fark ettim ki bu güne kadar bildiklerim de pek doğru değilmiş. Sırt çantası benim için 3-5 parça kıyafet, diş fırçası ve şarj aletinin taşınacağı, sırtta asılı bir poşetten ibaretti. Bu yorumu, en uzun tek parça gezisi 10 gün süren biri olarak yapıyorum. Gelin görün ki 2 yıl sürecek bir dünya gezisi hedeflediğimde, çantayı bu kadar basitleştiremedim. Hatta o kadar ciddiye aldım ki, satın almadan önce en çok araştırma yaptığım eşyam oldu.

İnternette konu ile ilgili izlemediğim video, okumadığım makale kalmadı desem abartmış olmam. Başlangıçta hiç fikriniz olmasa bile, o kadar araştırmadan sonra aklınızda bir şeyler oluşmaya başlıyor. Zaten bir gezginin ak dediğine bir diğeri kara demiyor. Yorum arasında en fazla sarı ile turuncu arasındaki kadar fark oluyor.

Benim için ayırt edici olan ve gezginlerin kendi tercihine kalmış birkaç seçeneği aşağıda özetleyeceğim.

Çanta Kapasitesi;

Çanta seçiminde en belirleyici özelliklerden birisi çantanın kapasitesi. Benim gibi birçok insan da kapasite denildiğinde ilk olarak “kaç kiloluk çanta” sorusuna cevap arıyor. Araştırmalarım sonucunda öğrendiğim en çarpıcı gerçek, gezginlerin “hamallık” yapmadığı oldu. Meğer gezginler litre bazında çalışıyorlarmış.

Kutu değil ki bu şekilsiz, cepli mebli, kumaştan bir şey, nasıl ölçüyorlar hacmini? Su mu dolduruyorlar içine? diye düşünebilirsiniz. Normaldir, bende düşündüm. Şöyle ki, çantayı hacmi belli olan ufak toplar (pingpong topu gibi) ile dolduruyorlarmış. Ne kadar ekmek o kadar köfte hesabı ile kapasite belirleniyormuş. 20-80lt arasında değişen çanta kapasiteleri aslında çantaların etiketlerinde yazıyor ama hiç dikkatimizi çekmemiş. Günlük hayatta kullandığımız sırt çantaları 20-30lt kapasiteli iken, gezginlerin kullandığı çantalar 40-80lt arasında değişiyor.

Peki çanta kapasitesine nasıl karar verdim? Her insan aynı değil tabi ki. Bir gece konaklamalı iş gezisine ben laptop çantası ile giderken, bir diğer arkadaşım tekerlekli valizle gidiyor. Bunun ortalaması nedir arkadaş diye sordum soruşturdum. Couchsurfing’ten misafir ettiğim gezginlerin çantalarını karıştırdım. Yanlarına neler almışlar, kaç litre olmuş, alacaklı gibi şöyle bir sırtladım ki sırtımda hissettirdiği ağırlığın da farkına varayım. (Fransız bir gezgini çantasını kaldıramadım! Çocuk sokaklarda yattığı için uyku tulumu, mat ve yemekleri ile birlikte geziyor) Sonuç; bu işin ortalaması 50lt.

Ben çok titizim, temizlik amaçlı kullandığım eşyam fazla olur, bir giydiğimi bir daha giymem diyorsanız size önerim “dünya turu yapmayın”. Hele sırt çantası ile hiç yapmayın. Çok güzel gemi turları var onları tercih edin. Dünyanın dört bir yanından emekliler ile tanışabileceğiniz mükemmel bir gezi. Yok, ben titizim ve sırt çantalı dünya turu yapmak istiyorum diye ısrar edecekseniz çanta kapasitesini 60-70lt’ye çıkarmanız gerekir. Üzerine, gittiğim yerlerden hediyelik eşya alırım diye düşünürseniz vay halinize, 80lt çanta sizi anca paklar. Ya da tam tersi, valla ben 4-5gün aynı t-shirtü giyerim, şöyle bir sudan geçirir tekrar giyerim, çorap giymem, bilgisayarım yok, hep sıcak mevsimlere denk geliyorum mont-içlik derdim yok.. diyorsanız o zaman 40lt’ye kadar inebilirsiniz ki bu da çok iddialı olur.

Bana da orta yolu bulmak kaldı. Çantam normalde 50lt olsun, 60lt’ye genişleyebilsin, az eşya olduğunda 40lt’ye küçülebilecek esneklikte olsun istedim. Aradığımı da buldum. Tabi biraz uzun sürdü. 50+10lt çantaları bulmak zor değil ama aynı çantanın boyutları küçülerek 50-10lt olması pek mümkün olmuyor. Dayanıklı olması ve şeklini koruyabilmesi adına çantaların sırtlıkları sert malzemeden yapılıyor ve içinde demir iskeletleri oluyor. Çanta ne kadar boş olursa olsun, o sırt iskeleti yüzünden çanta küçülmüyor. Bazı 50lt çantalar boş iken 1 metre yüksekliğe sahipti! Çanta ne kadar boş olursa olsun, sırtınızdayken kafanızın arkasından görünecek kadar yüksek oluyor.

Özetle, artı/eksi 10lt esnekliğe sahip 50lt’lik bir sırt çantası beni üzmez diye düşünüyorum.

Çanta Özellikleri;

O kadar araştırma yaptıktan sonra, çantaları sırtımda denemek için dükkan dükkan gezmeye başladım. Maalesef, satışçı arkadaşların çantalar hakkındaki bilgiler “abi ben en çok bundan satıyorum”, “bu çanta bu işin Mercedes’i“, “bak yanlarında da cepleri var” gibi satış odaklı tanıtımlardan ileri gidemiyor. Dolayısı ile çantayı öğrenmek size kalıyor.

Satıcıların bahsetmediği, benim kurcalarken aklımda özellik olarak yerleşen seçenekler şöyle;

Askı-Kemer mesafesi ayarlanabilir olanlar. Çanta, askıları ile omuzlarınıza asılırken, bel kemeri ile de belinize oturuyor. Böylece yük omuz-bel ikilisinde paylaşılmış oluyor. Tabi bu paylaşımı yapabilmek için çantanın askı-kemer mesafesi ile sizin omuz-bel mesafeniz uyumlu olmalı. Her insanda bu mesafe farklı olabileceği için firmalar haklı olarak t-shirt gibi beden beden çanta üretmek yerine, o kısma ayarlanabilir özellik ekliyorlar. Omuz askılıkları aşağı-yukarı kayabilen ekstra bir mekanizmaya sahip oluyor. Böylece çantayı sırtınıza göre ayarlayabiliyorsunuz. Özellik güzel olmasına güzel ama her güzelliğin bir bedeli vardır. Ayarlı mekanizma çantanın ağırlığını yaklaşık olarak 0,5kg arttırıyor ki bu çantanın kendisi için %30 gibi ciddi bir artış demek. Tabi birde maliyeti arttırması var ki o da 50-100tl civarında. 300tl’lik çantanın ayarlı olanları 400tl’yi buluyor.

Şöyle bir kendimi düşündüm, 30 yaşımdayım, bu yaştan sonra boy atma ihtimalim yok, vücut ölçülerim gezi boyunca değişmeyecek diye düşünüyorum. Ayarlı bir çanta alsam, ilk gün ayarını yapınca sonra hiç değişmeyecek, özelliğin bir önemi kalmayacak ve boşu boşuna o 0,5kglık mekanizmayı sırtımda taşıyacağım. Sonuçta, ayarlı sırt mekanizması olmayan, sabit haliyle sırtıma uyan bir çanta almaya kadar verdim.

Üstten – Alttan – Ortadan çanta içine ulaşımı olan modeller tercih edilmeli. Üstten ulaşım zaten hepsinde var. Alttan ulaşım da çantaların %75’inde var ama onlarda da alt ile üst bölümü ayıran içten fermuarlı bir bölme olmalı. Böylece çantanın alt kısmına kirlileri ve/veya ayakkabıları koyarak, üst bölüme koku geçmesi engellenebiliyor. Bir de çantaya ortadan ulaşım olmalı. Malum çantalar doldurulduğunda 1,0m’ye yaklaşan yüksekliklere sahip oluyorlar ve sadece alttan-üstten ulaşım eziyet halini alabilir. Ortadaki bir eşyaya ulaşmak için çantanın yarısını boşaltmak ve tekrar doldurmak zorunda kalınabilir. Ortadan ulaşım özelliği seçenekleri bir hayli daraltıyor.

Geriye kalan özellikler benim için pek ayırt edici olmadı ve çoğunda var ama sizin için özet geçeyim;

Başlık kısmının üstünde, dışardan ulaşılan fermuarlı bölme olması. Ivır zıvır el altındaki günlük eşyalarınızı koyabilirsiniz.

Başlık kısmının içinde, içeriden ulaşılan fermuarlı gizli bölme olması. (evrak koymak için önemli-güvenli bir yer)

Fermuarlı yan ceplerinin olması. (benim aldığım modelde yok).

Yanlarda lastikli su şişesi vb. koyma bölümleri olması. Buralara terlik-eldiven-bere falan da sıkıştırılabilir.

Yağmurluğunun olması. Her ne kadar çantalar su geçirmez dense de bunun bir sınırı var, fermuarlardan geçirir. Yağmurluk önemli, sudan tozdan çamurdan korumanın yanında güvenliği de arttırır. Tüm çanta kaplanmış olacak! Uçak kargolarına böyle kaplanmış vermek de mantıklı olur. (Her özelliği uygun olan bir çantayı yağmurluk yok diye terk etmeyin. Ayrı satılıyor, 15-20tl falan)

Kumaş kalitesi iyi olanlar tercih edilmeli. 50lt tamam da, kumaşı dandikse 10kg eşyada askıları yırtılır kopar falan aman allah korusun. Bu işten anlayan marka ürünlere bakıyorsanız zaten kumaşları kaliteli. Darbe alıp delindiğinde, delik daha fazla büyümüyor mesela kumaş kaliteli ise.

Bel kemerinde ekstra ceplerin olması ıvır zıvır koymak için kullanışlı olabilir. Oralara cep telefonu koymak güvenlik açısından tehlikeli olabilir ama fermuarı kolay açılmıyorsa önemli bir artı. Harita koyarsın, fındık fıstık koyarsın, olmadı çekirdek çitlersin yürürken 🙂

Bu özelliklerin hepsine sahip uygun fiyat bir çanta bulsanız da, en önemlisi denemek. Mağazaya gidip, utanma sıkılma olmadan çantaları alıp denemek gerekiyor. Alın çantayı, mağazadan atın içine ağır bir şeyler, ağzına kadar doldurun. Anca o zaman şeklini şemailini görmüş oluyorsunuz. Yüklenin çantayı ve dolanın ortalıkta. Sırtınıza uygun mu? Rahat giyilip çıkarılıyor mu? Hatta aynada kendinize bile bakın komik duruyor musunuz diye?

Her şey tamamsa, artık fiyatını düşünebilirsiniz. Tüm bu kriterlere sahip bir çanta 300tl’den ucuz değil. Ucuzsa bir sıkıntı var demektir dikkatli olun. Üst sınır da sizin paranıza kalmış. Kolay gelsin.

“o kadar yazdın bilmiş bilmiş, bari sonucu da yazsaydın” diyenler için; aşağıdaki denemelerden sonra “LOWE APLINE CHOLATSE ND II 50:60” aldım.

Bu arada, kısa bir bilgiyi vermeyi unuttum. Bazı modellerde bay-bayan ayrımı var. Farkı ne diye araştırdım. Çanta tamamen aynı, sadece omuz askıları biraz değişiyor. Bayanlarda göğüs olduğu için askı sistemi göğüsleri ezmeyecek şekilde dışa doğru açılıyor. Askılar çantadan V şeklinde açılarak omuzlarınıza geliyor, omuzdan sonra daha kısa bir mesafede koltuk altına doğru kıvrılıyor. Açıkçası bayan çantaları bana daha ergonomik geldi. Bay çantalar, tahta sandalye arkasına asılacakmış gibi dümdüz yapılmış. Bayan çantaları da denenmeli, sonuçta etek değil bu. Bayan çantası olduğunu sizden başka bilen yok bilseler de bir önemi yok. Ben mesela, en rahat hissettiğim çantayı aldım. Eve geldiğimde, çanta içinden çıkan katalogda yazdığını görünce anladım bayan çantası olduğu, yoksa diğerlerinden bir farkı yok. Herkesin vücut yapısı farklı, denemeden geçmeyin.