ROTA

İlk olarak, en çok görmek istediğim yerleri belirlemeye çalıştım. Dünya turu rotamın temelini oluşturacak bu çalışma ana hatları ile aşağıdaki şekilde oldu.

1- Trans Sibirya Treni

30 yaşımdayım ve en çok kullandığım ulaşım aracı “tren” desem abartmış olmam. Edirne-İstanbul tren hattının tam ortasındaki Muratlı’da yetişmiş olmamın bunda etkisi büyük. 5 yıl süren üniversite hayatım boyunca, ayda ortalama 2 sefer yaptığım Muratlı-Sirkeci durakları arasında geçirdiğim 4er saat, tren sevdamı pekiştirmiştir.

Şimdilerde bakımda(!) olan ve 4-5 yıldır çalışmayan bu hat, trakya halkını İstanbul’a bağlayan can damarı iken, artık otobüslere muhtaç kaldık. Hasretle anıyoruz.

Belki de bu özlem yüzünden, transsibirya tren yolculuğu benim için daha da önem kazandı ve yapılacaklar arasında ilk sırayı aldı. 9300km’lik uzunluğu ile bir uçtan bir uca 7 gün süren dünyanın en uzun demiryolu hattı.

2- Doğu Avrupa

Dünya gezime Rusya’yı ekledikten sonra, sıra geldi Rusya ile İstanbul’u birleştirmeye. İki seçenek vardı, en kısa yol mu, en uzun yol mu? Arayı bulmak istemiyordum. Kısası doğrudan St. Petersburg’a uçmak, uzunu, Bulgaristan’dan başlayıp kuzeye doğru karadan ilerleyerek 1.5-2 ayda St. Petersburg’a ulaşmaktı. Kısa yolu seçmek ucuz, uzun yolu seçmek daha önce görmediğim 10 ülkeyi görmek demekti. Hayatta kısa yolları severim ama dünya turunda kısa yollara pek yer yok. Böylece Avrupanın orta direk ülkeleri listeme eklendi.

3- Asya

Bir ülke düşünün ki, arabaları Japonya’dan, televizyonları Kore’den, her çeşit hırdavatı Çin’den, kameraları Tayvan’dan, tshirtleri Vietnam’dan, şapkaları Kamboçya’dan, baharatları Hindistan’dan, şekeri Endonezya’dan, kumaşı Malezya’dan alsın… ve o kadar iç içeyken diğerlerine “uzak” desin. Bize uzak olan, o ülkelerin sınırları değil, oralarda yaşayan insanların kültürleri. Uzak dediğimiz kültürleri yakın etmek için ekliyorum tüm Asyayı listeme.

4- Okyanusya

İşte buralar cidden uzak. Uzağa, en uzağa gitme isteğim yüzünden listeme ekliyorum, özellikle Yeni Zelandayı. Dünyada savaşlar hastalıklar reformlar olup biterken, herşeyden habersiz, uzaklarda yaşayan maorileri görmek için gitmek istiyorum. Maori mi kaldı artık, modern bir ülke orası diyebilirsiniz, aklıma gelen ilk bahane bu, yoksa doğası mükemmel olan bu ülkeye, dağları tepeleri görmeye gidiyorum desem biraz komik kaçar. Ha bir de, “70 milyon koyun varmış” Yeni Zellanda’da! Ülkemizdeki sayı da aşağı yukarı aynı! Bakalım oradaki koyunların farkı ne?

5- Güney Amerika

Buenos Aires sokakları, Rio sahilleri, Iguza şelalesi, tuz gölü Solar de Uyuni, antik inka şehri Machu Picchu, Peru kızılderilileri, dünyanın en yüksekteki başkenti La Paz, Ekvator çizgisi, Amazon ormanları, kahve ve kakao diyarı Kolombiya… kısaca tüm Güney Amerika, bütün güzelliği ile görülmeye değer. Sadece benim değil, her gezginin listesinde.

6- Orta Amerika

Yüzlerce yıl önce inşaa edilen maya piramitleri, hala açıklanamayan sebeplerden ötürü terkedilmiş olarak, ormanların derinliklerinde duruyor. Bu gizemli toplum yıllardır araştırılmaya devam ediliyor. Kültürleri, inşaat teknikleri, kazananın idam edildiği oyunları, tanrılara kurban verme törenleri, uzay biliminde yaptıkları.. Bu toplumun dünyanın en gelişmiş takvimini yaptığını ve o takvimin geçtiğimiz yıllarda sona erdiğini düşününce, çok geç olmandan mayaların yaşadığı toprakları görmeliyim diye düşünüyor Orta Amerika’yı listeme ekliyorum.

7- Küba

Başlı başına bir değer. Amerika ile normalleşme sürecine girdiler. Fazla normalleşmeden(!) görmek için son fırsatlar.

8- Kuzey Amerika

O kadar eski dünya gezdikten sonra, bir de yeni dünyayı görelim ki kıyas yapabilelim. Pek istekli olmasam da Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’yı da listeme ekliyorum.

Ülkeleri işaretlediğimde oluşan harita yaklaşık olarak aşağıdaki gibi;

Nerede ne kadar kalırım şimdilik tam bilmiyorum. Buna bütçe ve mevsimler karar verecek ama her nereden (ülke/şehir) geçiyorsam en az 3-4gün kalmak istiyorum ki “oradan şöyle bir geçtim”den daha fazlasını edinebileyim.